Boğaziçi Üniversitesi’ni yapılaşmaya açacak karara mahkemeden bir ret daha
Boğaziçi Üniversitesi ve yakın çevresinin savunma statüsünün yeniden belirlenmesi kararı 7 Eylül 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın onayladığı değişiklikle daha önce bir bütün olarak koruma altına alınan araziler iki modüle bölünerek savunma seviyeleri düşürüldü. Arazinin 205 bin metrekarelik alanı “Nitelikli Doğal Sit Alanı”, 217 bin metrekarelik alanı ise “Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” olarak tescillendi.
Kararla ‘Nitelikli Tabiatı Koruma Alanı’nda iskele, balıkçı barınağı, bekçi kulübesi, park, mesire yerleri, atık su arıtma tesisi, kanalizasyon şebekesi, enerji nakil hattı, trafo, ulaşım hattı, açık otopark ve teleferik gibi yapılaşmalara izin verildi. ‘.
‘Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı’nda bunlara ek olarak turizm tesisleri ve daha büyük ölçekli inşaat faaliyetlerinin asfaltı yapılmıştır.
‘BÜTÜNLÜK BOZULMAMALI’
Kararın Boğaziçi’nin ekolojik ve tarihi yapısına tehdit oluşturacağını belirten Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği (BÜMED), Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri ve Mimarlar Odası İstanbul Büyükşehir Şubesi konuyu yargıya taşıdı.
BÜMED’in geçtiğimiz haftalarda açtığı davayı karara bağlayan mahkeme, arazinin koruma statüsünün düşürülmesinde hukuka aykırılık bulunmadığını belirtti.
Son olarak Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinin açtığı dava da karara bağlandı. Kararda, “iki farklı yer derecelendirmesi ile araziyi birbirinden ayrı tutmanın hiçbir bilimsel dayanağı olmadığı” vurgulandı.
Arazinin ekolojik olarak da bir bütün olduğuna değinen mahkeme, kampüs alanının tarihi kimliğini de dikkate alarak “alanın bir bütün olarak korunması gerektiğine” karar verdi.
‘BİLİME VE HUKUKA UYGUN DEĞİL’
Alandaki gömü alanlarıyla ilgili bilgi eksikliği olduğunu ve envanter çalışması yapılması gerektiğini belirten mahkeme, “ören yeri statü alanının sınırlarının ancak böyle bir çalışmadan sonra belirlenebileceğini” söyledi.
Arazi savunmasının azaltılmasına destek olarak gösterilen Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu’nun (ETBAR) eksikliklerine değinilen kararda, raporların “bilimsel olarak arazinin tanımlanmasına izin verecek kadar yeterli olmadığının” altı çizildi. biçim ve içerik açısından site durumu sınırları”.
Bu nedenle mahkeme, kararın bilimsel yeterliliğe sahip olmadığını belirterek, “Mevki statüsü tanımına ilişkin kararın hem yerleşke bütünlüğünü hem de Boğaziçi sisteminin doğal bütünlüğünü olumsuz etkileyeceği anlaşıldığından, söz konusu işlemin hukuka uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.”
OY BİRLİĞİYLE İPTAL EDİLMİŞTİR
Mahkeme oybirliğiyle değişikliğin iptaline karar verdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın karara itiraz etmesi için 30 gün süresi olacak.
Bakanlık bu süre içinde temyize gitmeye karar verirse, İdare Mahkemesinin kararını bir üst mahkeme inceleyecektir. İtiraz olmaması veya üst mahkemenin kararı uygun bulması halinde bir an önce Boğaziçi arazisinin müdafaa statüsü iade edilmelidir. (HABER MERKEZİ)