Ekonomi

Hamas’ın Saldırısı ile Savaş Başladı

7 Ekim 2023’te Hamas, İsrail’in güneyine daha önce görülmemiş bir saldırı düzenledi. Çoğu sivil çok sayıda kişinin öldüğü saldırıda 251 kişi de rehin alındı.

Bu saldırı, İsrail ve Hamas arasında, bölgenin yakın tarihindeki en kanlılarından biri diye tanımlanan topyekun bir savaşı başlattı.

BBC, savaş boyunca veri topladı ve sayıların ötesindeki hikayeleri ortaya çıkartabilmek için savaştan etkilenenlerle görüştü.

Fatma Edaama ve ailesi hep Gazze’nin kuzeyinde yaşadı. Aylar süren cinayelere, yıkıma ve açlığa tanık oldular.

Fatma yaşam koşullarını “aşağılayıcı ve utanç verici” diye tanımlyıor.

Bir yıldır derin bir komada uyuyormuş da bir gün bir zamanların “güzel ve canlı” Gazzesine uyanacakmış gibi hissediyor.

Fatma umutlu. Kararlılıkla “Yeniden inşa edip, hayata döndüreceğiz” diyor.

Gazze’de yaşam ve ölüm

Savaş, Eşref el Attar’ın hayatını ebediyen değiştirdi.

Eşref, Gazze’nin güneyindeki Han Yunus şehrinde bulunan Avrupa Hastaesi’nde hemşire olarak çalışıyor.

BBC’ye yaptığı açıklmaada eşi ve altı çocuğunun, Gazze’nin orta kesimlerindeki Deyr el Bala’da İsrail hava saldırısı sonucu öldüklerini anlattı. “Saniyeler içinde, hepsi birden.”

Eşref’in eşi Hala Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nda (UNRWA) çalışıyordu.

En büyük erkek çocukları İhsan 15 yaşındaydı. En küçük çocuğu, Wateen adını verdikleri kızı sadece 20 aylıktı.

Eşref ve Hala’ın ayrıca 10 yaşında, ikisi erkek, ikisi kız dördüzleri vardı. Eşref ve Hala onlar için “Allah’ın hediyeleri” diyordu.

İsrail ordusu, tek tek hava saldırıları hakkında nadiren yorum yapıyor ve Eşref ile ailesinin 18 Ağustos gününün ilk saatlerinde ölümlerine yol açan saldırıyla ilgili hemen bir açıklama yapılmadı.

Bir gün sonra gelen yazılı açıklamada ise, ordunun Deyr el Bala’nın dışında “teröristleri etkisiz hale getirmek ve yeraltı ve yerüstündeki karargahların yok etmek” için bir operasyon düzenlediği belirtildi.

Hala ve altı çocuğu, Gazze’deki savaşın başlamasından bu yana ölen 40 binden fazla Filistinli’nin sadece bir kısmıydı.

7 Ekim’den sonra, İsrail işgali altındaki Batı Şeria’daki şiddet de tırmandı.

Birleşmiş Milletler’e göre 23 Eylül 2024 itibarıyla, işgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da 693 kişi öldürüldü. Bunların 676’sı İsrail güçlerince, 12’si de Yahudi yerleşimcilerce öldürüldü.

İsrail, Batı Şeria’daki baskınların İsraillilere karşı Batı Şeria ve İsrail’de düzenlenen ölümcül saldırılara engel olmayı amaçladığını söylüyor. Şu an görevdeki İsrail hükümeti döneminde buralardaki yasa dışı Yahudi yerleşimleri daha da genişledi.

Filistililer, aşırı sağcı İsrail hükümetinin Batı Şeria’daki yerleşimleri geri dönülemez bir hale getirmeye çalıştığından korkuyor.

İsrail’deki durum

İsrail tarihindeki en çok sayıda ölümlü saldırı olarak değerlendirilen 7 Ekim saldırılarında, İsrail makamlarının Kasım 2023’teki son verilerine göre 1200’den fazla kişi öldü.

Kasım 2023’te BBC, 7 Ekim saldırılarına Hamas dışında beş Filistinli silahlı örgütün daha katıldığını ve bu örgütlerin 2020’den bu yana birlikte tatbikat yaptıklarını gösteren kanıtlar topladı.

Aynı gün, 251 kişi de Gazze ve bağlatılı örgütlerce rehin alınıp, Gaze’ye götürüldü.

Son bir yılda, bazı rehineler serbest kaldı. Bazıları diplomatik müzakerelerle, bazıları da askeri operasyonlarla.

34 yaşındaki Yarden Bibas, eşi Şiri ve iki çocukları Hamas tarafından rehin alınanlar arasındaydı.

29 Kasım 2023’te Hamas, Şiri ve iki çocuğunun tutsak kaldıkları sırada bir İsrail hava saldırısında öldüklerini iddia etti. İsrail hükümetiyse iddianın araştırıldığını açıkladı.

Orfi Bibas Levy, Yarden’ın kızkardeşi. Kardeşi ve ailesinin akıbeti konusunda kaygılı ama hala sağ olmalarından umutlu.

Esaret altında daha ne kadar sağ kalabileceklerinden emin değil. Koşulları “insanlık dışı” diye tanımlıyor, özellikle de bu kadar küçük çocuklar için.

BBC’ye konuşan Orfi “inancını sürdürmekte zorlandığını” söylüyor.

75 yaşındaki İsrailli barış eylemcisi Ada Sagi, 7 Ekim’de Nir Oz kibbutzundaki evinden Hamas tarafından kaçırıldı ve 53 gün boyunca Gazze’de rehin tutuldu.

24 Kasım 2023’e başlayan bir haftalık ateşkes sürecinde salıverilen 105 İsrailli rehineden biriydi.

Takas sırasında, İsrail hapishanelerindeki 240 Filistinli mahkum da serbest kaldı.

“Şu anda barışa inanmıyorum” diyor.

Savaşı durdurmak için girişilen diplomatik çabalar şu ane dek işe yaramadı.

Gazze’de sürülen halk: ‘Gidecek güvenli bir yer yok’

BM, 30 Eylül 2024 itibarıyla Gazze nüfusunun 2,1 milyon kişi olduğunu tahmin ediyor. Bunların yüzde 90’ı evlerinden edildi.

Son bir yılda, İsrail ordusu tahliye emirleri verdi ve insanları “güvenli alanlara” yönlendirdi.

Ağustos 2024’teki bir Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) raporunda, Gazze’deki 1,7 milyon kişinin 48 kilometrekarelik bir alana gönderildiğini belirti. Bu da kilometrekare başına 35 binden fazla kişinin düşmesi anlamına geliyor.

31 yaşındaki Njoud Ebu Kaloub, Gazze’de yerlerinden edildiğ tahmin edilen 1,9 milyon kişiden biri.

Njoud ve dört çocuğu, İsrail’in tahliye emirleri ve saldırıları nedeniyle 11 kez yer değiştirmek zorunda kaldı.

Bazen de aşırı kalabalık ve hastalıklardan kaçıyorlardı.

Şu ana El Mawasi’deki derme çatma bir çadırda yaşıyor. Han Yunus yakınlarındaki kumlu bir çöl alanı. Daha önce İsrail tarafından güvenli alan ilan edilmesine karşın saldırıya uğramıştı. Njoud artık yer değiştirmeyi planlamıyor.

Gazze’deki pekçok evinden olmuş insan gibi Njoud Ebu Kaloub’un savaş sona erdiğinde gidecek bir yeri yok.

Bu yılın Mart ayında BM uzmanları Gazze’deki tüm evlein % 70’nin ya tamamen yıkıldığını ya da hasar gördüğünü açıkladı.

Savaşın sadece ilk altı gününde İsrail Hava Kuvvetleri Gazze’ye 6 binden fazla bomba attı.

İsrail’in Gazze’deki saldırıları, bölgenin kuzey kısmında başladı ve güneyde Mısır sınırındaki Refah’a gelene kadar Gazze’nin tamamında dev boyutlarda yıkım ve hasara neden oldu.

Temmuz başında BM, Gazze’deki yapıların yıkımı nedeniyle 40 milyon tondan fazla enkaz biriktiği tahmininde bulundu.

Bu da, Gazze’deki her bir metrekarenin 115 kilo enkazla kaplandığı anlamına geliyor.

BM, patlamamış mühimmat ve zararlı maddeler taşıyabileceğinden Gazze halkına tehdit oluşturan enkazı temizlemenin 15 yıl sürebileceğini ve 500 milyon dolara mal olabileceğini tahmin ediyor.

BM Kalkınma Programı’nın Mayıs 2024’teki raporunda “Sadece savaş sırasında tamamen yıkılan barınma amaçlı binaların yeniden yapılması en az 2040’ı bulacak, ki bu da iyimser senaryo” denildi.

Asil, savaşta ağabeyini yitirdi. Ailenin kanser hastası annesini Gazze dışına gönderme çabapaları sonuç vermedi.

Babasında da ciddi bir böbrek hastalığı var.

BBC’ye konuşan Asil, zorlu günlerde artık yaşamaya değecek hiçbir şey kalmadığını düşündüğünü söyledi.

Daha iyimser günlerindeyse, babasının ve annesinin tedavi görebilmesini ve Gazze’den ayrılıp, Kıbrıs’taki nişanlısıyla buluşabilmeyi umuyor.

Çatışmadan zarar görenlerin çaresizce umduğu, bu savaşı kalıcı bir ateşkesle souçladırma umudu giderek uzaklaşıyor.

Bunun yerine durum giderek daha da karmaşıklaşıyor ve şiddet hızla artıp, Orta Doğu geneline yayılıyor.

haberaltinyayla.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu